Conscious Business ile kendimizle ve işle ilişkimizi yorumlamaya ve geliştirmeye yönelik farklı bir yaklaşım öneriyoruz.  "İş" ve "iş dışı" ayrımını bir kenara koyalım; çağımızın kompleks, belirsiz, nedensellikten nispeten uzak ve sürekli değişimlere gebe iş & sosyal yaşamının ortasındaki "insan"ın dünyayla kurduğu ilişkiyi  kendimize konu ediniyoruz.

​

Değişim Neden Zor?

​

Dünya motivasyonel konuşmacılarla dolu; kişisel gelişim kitapları, eğitimler, paylaşım toplulukları, sosyal medya bombardımanları...  Motivasyonel mesajların ortak paydasında ise «başarma», başarıya giden yolda kendini «aşma» ve kendini gerçekleştirme teması var. Diğer yanda, alınıp henüz başlanılmayan kitaplar, kullanılmayan spor salonu üyelikleri, ara verilen diyetler, bırakılıp tekrar başlanılan «kötü alışkanlıklar», kendimize söz verip de tutamadığımız daha nicesi… İnsan bu yönüyle kendi "liderliğini" eline alabilmiş gibi görünmüyor. Hal böyleyken, çağımızda bir kurtarıcı ve yol gösterici olarak "lidere" duyulan ihtiyaç git gide artıyor. Conscious Business olarak bizim artık yeni bir "kurtarıcıya" ihtiyacımız olduğunu düşünmüyoruz ve sahip olduğumuz tek kurtarıcıyı yani kendimizi, "kendimizden özgürleştirmenin" ve potansiyelimizi ortaya çıkarmanın yollarını arıyoruz. Bunun için öz-farkındalık, zihinsel açıklık, yaratıcı & otantik gücünü kullanma, egoyu bir kenara koyabilme, diğer insanların 'insan'lığını tam anlamıyla kavrayabilme gibi yetkinlikler üzerinde duruyoruz. Çelişki şu ki bunu keşfetmenin önündeki en büyük engel yine biziz.

​

Neyse ki elimizi kolaylaştıran 2 çok etkili araç var; Enneagram ve Kundalini Yoga. Oluşturduğumuz koçluk & farkındalık programları zihinsel, duygusal ve bedensel çalışmalarlı bireyin ve takımın ihtiyaçlarına özgü olarak tasarlanıyor.

 

Bireysel Dönüşüm Açısından Bakınca Bilinçlilikten Ne Anlıyoruz?

 

Bireyde ve gruplarda bir değişim hedefliyorsak, mevcut davranışları modifiye etmek yerine, neyi neden yaptığımıza, bizi limitleyen varsayımlara, kişiliği & kimliğini oluşturan derindeki savunma mekanizmalarına & stratejilere bakmaya bunların «ötesine» geçmeye odaklanmanın önemine inanıyoruz. Bunu bireysel seviyede yapmadıkça etrafımıza yayamıyor, ilişkilerimizi dönüştüremiyoruz. Bilinçlilik kavramı işte burada devreye giriyor; kendinin farkında oluş...  Diğer bir ifadeyle, bilinçaltı dirençlerimizi ve öz sabotajcılarımızı bulunup ortaya çıkarılması ve bunların ilişkilerimizi yönetmesinin önüne geçilmesi... Bireyin «kişiliğin dar kalıplarına» ya da idealize edilmiş benlik imajlarında gizli taraflarına "takılmadan" farklı olasılıklara kendini açabilmesi... Bireyin etrafıyla kurduğu ilişkide "gerçeği" daha net görmesi ve daha sağlıklı kararlar alması... Hal böyle olunca, yardımımıza Enneagram ve Kundalini Yoga'nın derin anlayışları koşuyor ve bize 3 temel konuda kılavuz oluyor.