Kendini bilme, farkındalık veya dönüşüm diyelim, bu amaçla yapılan tüm pratiklerin amacı bir biçimde "daha iyi" olmak. Bu iyinin tanımı da sana kalmış, ancak yolculukta varılacak bir hedef, bir vuslat, bir tamamlanma arayışı var, her halükarda... Arayış olmasa olmaz, ama bir nokta var ki arayış aranılanı bulmaya engel oluyor. Aydınlanma arzusu, aydınlanmaya engel oluyor. Aşık, Maşuk'a perde oluyor.
Aydınlanma denen, kendinle ve şartlarla tam barışık olmayı öğrenmek ise, bunun için burada ve şu anda bunu yapmaktan, tüm direnci sonsuza kadar bırakıvermekten daha kestirme bir yol var mı? Kendim olmak için, şu ana, başladığım yere dönmek için yürüdüğüm onca yol beni yine bana, şu ana, buradalığıma, halim ne ise ona getirmek içinse, buna, bana dolaysızca teslim olmaktan, bunu şimdi ve burada yapmaktan daha zarif bir çözüm var mı?
Tüm iddialarini düşür ve tüm bahisleri kazan...
Aydınlanma denen, acıyı veya zorlukları yenme veya ortadan kaldırma meselesi değil, fakat onunla kavga etmeme meselesi değil mi?
İşte tam bu noktada güzel bir pratik devreye giriyor; DUR!
Dur Pratiği Hakkında
Eckhart Tolle'de zihnin bu sürekli daha ....'yi arayışını varoluşsal stresimizin kaynağı olarak görüyor, olduğun şeyden daha başka bir şey olmayı beklemek. O yüzden Gurdjieff'de ne aradığını fark ettirmek, seni hayal dünyandan uyandırmak için "dur" diyor. DUR!
"Stres aslında 'burada' iken inatla 'orada' olmak istemekten kaynaklanır." Eckhart Tolle
Aslında duyup duyabileceğimiz en zor ve en kolay pratik, dur.
İster meditasyon yap, ister ritüellerle uğraş, ister dans et, dua et, olumlamalar söyle, astrolojik analizlere eğil... Kadim öğretiler, modern öğretiler, felsefe, psikoterapi, kitaplar, doğa yürüyüşleri, Gurdjieff dansları, Kundalini Yoga, Hatha Yoga, Yin Yoga, gülme yogası, hatta sohbet & muhabbetin kendisi... "Pratik" yapmak için seçenekler sonsuz! Ama insanın dönüp dolaşıp geleceği yer aynı, DUR. Kendine söylediğin "daha ... olmalıyım" türünden -meli -malıları keşfet. Olan'ı kabul etmeye engel içsel dirençleri bir an bırak.. Olan'ı değiştirmeyi bir an için bırak. Kendine dal, an'ı %100 kabul et, hiç bir pazarlık olmadan, "pratiklerimi yapıyorum ve karşışığında huzur istiyorum, mutluluk istiyorum, bereket istiyorum" gibisinden iç geçirmeleri salıver. "Burada değil orada olmak" istemeyi unut...Teslim ol. Eller havaya! Zihnin her aktivitesini gözlemle. Soluk al. Soluk ver. "Tanrım, sen beni bana verdin, ben de beni sana veriyorum", der gibi...
Siz nasıl deneyimliyorsunuz durmayı?
Zor mu kolay mı sizce?
Bunun için "bir şey" yapmak gerekir mi?
Gurdjieff'in Yorumları
Bu pratik G.I. Gurdjieff'in kendi enstitüsünde kullandığı temel egzersizlerden biri. Biliyorsunuz Gurdjieff Enneagram öğretisinin babası ve 4. Yol öğretisi diye özetlenen bir farkındalık ve dönüşüm ekolünün kurucusu. Gurdjieff şöyle diyor bu egzersiz için;
"Bu egzersizde "dur" komutuyla veya daha önceden belirlenmiş olan bir sinyalle birlikte her öğrenci nerede olursa ve ne yapıyor olursa olsun bütün hareketlerini derhal durdurmak zorundadır. O anda ritmik bazı hareketlerin tam ortasında da olsa, bir işle meşgul veya bir masada da olsa "dur" komutu verildiği anda, sadece hareketlerini durdurmak değil aynı zamanda yüzündeki ifadeyi, gülümsemeyi, bakışı ve bedenindeki tüm kasların gerilimini de olduğu gibi korumak zorunluluğundadır. Gözlerini, komutun verildiği anda tam olarak bakmakta olduğu noktaya sabitlemesi gerekir. Hareketlerini durdurmuş olduğu için bu hal içinde öğrenci aynı zamanda düşüncelerinin akışını da durdurmalı ve yeni düşüncelerin gelmesine izin vermemelidir. Ayrıca dikkatinin tamamını bedeninin çeşitli bölümlerindeki kaslarda mevcut olan gerilimi gözlemlemeye yoğunlaştırmalıdır."
devam ediyor...
"Bir davranıştan başka bir davranışa genellikle o kadar hızlı geçeriz ki, bu geçiş sırasında takındığımız tavırları fark etmeyiz bile. "Dur" egzersizi bize, kendi bedenimizdeki doğal olmayan davranış şekillerini, tavırları ve tamamen otomatik - şuursuz psiko-motor işlevleri görme ve hissetme olanağı verir."
Bu uygulamayı yaparken size "Dur" diyecek birini bulmanız zor olabilir. Bunun için telefon alarmınızı kullanabilirsiniz. Ancak telefon alarmı önceden belirli bir saatte çaldığı için pek kullanışlı olmayabilir. App store'larda "random alarm clock"lar var, ben bir tanesini bulup indirdim, bunu öneririm.
Ayrıca alarm çaldığında onu kapatmak da yok. Ona göre belki uzun sürmeyen, sizi rahatsız etmeyecek bir ses yükleyebilirsiniz, hatta kendi sesinizi.
2 dk - 3 dk gibi süreler gayet yeterli olur. Bunu günde 3 - 5 defa tekrarlayabilirsiniz.
Yapanların yorumlarını ve deneyimlerini merakla bekliyorum.
Sevgiler.
Emrah Akbalaban
Comments